Ekonomi

ÇOMÜ, Çanakkale’deki yangın bölgelerine 55 bin zeytin fidanı dikecek

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, 11 Kasım’da düzenleyecekleri Ulusal Ağaçlandırma etkinliğinde, 22 Ağustos’ta Çanakkale’de yangından etkilenen bölgelere üniversite öğrencileri tarafından 55 bin zeytin fidanı dikileceğini duyurdu.

prof. Dr. Erenoğlu, Çanakkale yangınlarının ardından Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi’nde acil eylem planı bilgilendirme toplantısı düzenledi.

22 Ağustos’ta ilde çıkan orman yangınına değinen Erenoğlu, o dönemde üniversitede ve yangın yerinde yaşananları anlattı.

ÇOMÜ’nün yıllar önce en iyi meslek okulu veya üniversite olarak tanımlandığını belirten Erenoğlu, bunun ötesine geçerek kentle bütünleşmek için üniversiteyi her alanda kente getireceklerini söyledi.

“Üniversitenin üç misyonu var. Eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı. Toplumsal katkı noktasında üniversitemizin kampüsünde teknik ve akademik destek sağlayacağız. Başta valimiz olmak üzere tüm birim yöneticileriyle görüştük. 11 Kasım’da Ulusal Ağaçlandırma etkinliği düzenleyeceğiz. 55 bin civarında öğrencimiz var. 55 bin zeytin fidanı dikeceğiz.”

prof. Dr. Erenoğlu, Orman Bölge Müdürlüğü’nün belirlediği alanlara fidan dikimi yapılacağını kaydetti.

“Ormana tahsis edilen alanlar rehabilite edilmeli”

ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şeker, kampüsün ormana çok yakın bir konumda bulunduğunu, yangında ise ilin büyük risk aldığını söyledi.

Yangının kontrol altına alınmasının ardından Rektör Erenoğlu’nun talimatıyla bir çalışma komitesi kurulduğunu kaydeden Şeker, bu komitenin orman yangınlarıyla ilgili çalışmalarına ilişkin bir rapor hazırladıklarını söyledi.

Yangın öncesi ele alınması gereken konuların çok değerli olduğunu vurgulayan Şeker, “Çünkü ormanla iç içe bir kampüsteyiz. Ormana tahsisli alanlarımız çok, bu alanların doğaya zarar vermeden rehabilite edilmesi gerekiyor. yerleşke.” söz konusu.

Çanakkale ormanlarında yüklü çeşidin yüksek yanıcı madde olan kızılçam olduğuna dikkat çeken Şeker, “Kızılçamla ilgili alınması gereken bazı önlemler var. Akademisyen olarak ağırlıklı olarak zeytinyağı ve zeytinyağı üzerine çalışıyorum. Çanakkale’nin çok büyük bir potansiyeli var. Özellikle zeytinyağında önemli bir avantaj var. Dolayısıyla yangına dayanıklı. Kampüs çevresindeki türleri mutlaka değerlendirmemiz gerekiyor. Sadece zeytin değil, binlerce yıldır Çanakkale’nin florasında bulunan sandal ağacı, fındık gibi farklı türleri de var. Bunlarla kampüsü korumamız lazım.” dedi.

prof. Şeker, üniversiteye 190 hektar orman alanının tahsis edildiğini ancak bu orman alanındaki seyreltme ve temizleme çalışmalarının Orman Genel Müdürlüğü’nün izniyle yapıldığını belirtti.

Kampüs girişlerinden birinin eski çöp toplama alanına yakın olduğunu kaydeden Şeker, “Burası rehabilite edilmiş bir alan olmasına rağmen önemli bir metan gazı çıkışı sorunu var. Buranın koruma altına alınması gerektiğini düşünüyoruz. kekik, adaçayı, lavanta gibi bitkilerle kaplamak doğru bir yaklaşım olacaktır.” değerlendirmesini yaptı.

Kızılçamın orman yangınlarından etkilenen bir cins gibi göründüğünü, orman yangınları sonrasında kozalakların açılması nedeniyle istilacı bir tür olarak hızla yayıldığını kaydeden Şeker, kampüsün kızılçamdan arındırılmış ve ağaçlandırılmış bir sınır oluşturulmasının şart olduğunu söyledi. karışık bitkilerle.

Şeker, çevre koruma bilincinin artırılması için sosyal eylem planının oluşturulması gerektiğini vurguladı.

“Kasım ayında ağaçlandırma seferberliği yapılmalı”

prof. Dr.Murat Şeker, il genelindeki ormanlık alanlara dikilebilecek ağaç çeşitleri için şu tekliflerde bulundu:

“Akdeniz servisi kızılçam dışında, yeterli şekilde kullanıldığında orman yangınlarına karşı da çok önemli bir savunma geliştirebilir. Zeytin bu bölgenin en değerli çeşididir. Uygun yerlerin zeytinlik haline dönüştürülmesinin değerli olduğunu vurgulamak isterim. Zakkum, çam ağacı, sandal ağacı, hindistan cevizi gibi orman bitkilerinin de yer alması değerli.”Çanakkale’de kasım ayında ağaçlandırma kampanyası yapılması gerektiğini söyleyebiliriz. Bu kültürün oluşması için değerli çalışmaların yapılması gerekiyor.”

Toplantının ardından Prof. Dr. Erenoğlu, Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Şeker, Prof. Dr. Faruk Soydugan, akademisyenler ve basın mensupları merkezin bulunduğu alana zeytin fidanı dikti. .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu